Kocaeli’nin Gebze ilçesinde, lise öğrencisi Büşra Kabataş’ı (15) azap ederek öldürmesi nedeniyle tutuklanan Taner Yaylacı (29), cezaevinde bileklerini keserek intihar teşebbüsünde bulundu.
Büşra Kabataş’ın ailesinin avukatı Cemal Tınarlıoğlu, Taner Yaylacı’nın akıl sıhhatinin yerinde olmadığına dair daima numara yapma gayretinde olduğunu belirterek, “Deli numarası yaparak, ya da meczupluk hareketlerinde bulunarak kendisini İsimli Tıp Kurumu’na sevk ettirip cezai ehliyetinin olmadığına dair rapor almaya çalıştığını öğrendik. Lakin, verdiği tabirde olayın biçimine baktığımız vakit aklının büsbütün yerinde olduğu muhakkak. Yalnızca cezadan kurtulmak için bu türlü bir uğraş içerisinde olduğunu görüyoruz” dedi.
Mustafapaşa Mahallesi’ndeki 3 katlı binanın 2’nci katındaki konutta, 7 Ekim günü yangın çıktı. Konuttan yükselen dumanı görenlerin ihbarıyla olay yerine polis, sıhhat ve itfaiye grupları geldi. Yangını söndüren itfaiye grupları, Büşra Kabataş’ın cansız vücuduyla karşılaştı. İnceleme sonrası Kabataş’ın cenazesi, otopsi için morga götürüldü. Gebze Atatürk Anadolu Lisesi 11’inci sınıf öğrencisi Kabataş’ın cenazesi, daha sonra toprağa verildi. Polis grupları, yangının Büşra Kabataş’ın öldürülmesinin akabinde kanıtları karartmak için çıkarıldığını tespit etti. Polis, Kabataş’ı öldüren kişinin, anne Aylin Çetin’e platonik aşk besleyen Taner Yaylacı olduğunu belirledi. Kaçma hazırlığındaki Yaylacı, olaydan sonra Tokat’a gitmeye çalışırken yakalandı. Gözaltına alınan Yaylacı, süreçlerinin akabinde ‘canavarca hisle ve eziyet çektirerek öldürme’ suçlamasıyla sevk edildiği adliyede tutuklandı.
Yapılan incelemelerde Taner Yaylacı’nın, olay yerine yanıcı unsur, çamaşır ipi, koli bandı ve elektro şok aygıtıyla bir arada geldiğini tespit edildi. Yaylacı’nın, uzun mühlet meskenin önünde müşahede yaptığını belirleyen polis, katilin anne Aylin Çetin’i öldürmek için geldiği lakin konutta karşılaştığı Büşra Kabataş’ı öldürdüğü öğrenildi. Meskenin kapısında bekleyen Taner Yaylacı’nın, okula gitmek için kapı önünde ayakkabılarını giyen Büşra Kabataş’ı görüp, yakaladığı akabinde odasına götürüp bıçakla yaraladıktan sonra boğduğu, üzerine yorgan örtüp, beraberinde getirdiği yanıcı maddeyi üzerine döküp yaktığı belirlendi. Büşra’nın bedeninin çeşitli yerlerinde göğüs bölgesi yüklü olmak üzere 20’den fazla bıçak yarası olduğu ve katilin yangını çıkarmadan evvel Büşra’nın saçlarını keserek yere attığı tespit edildi.
‘CEZADAN KURTULMAK İÇİN UĞRAŞ İÇERİSİNDE’
Gebze Atatürk Anadolu Lisesi 11’inci sınıf öğrencisi Büşra Kabataş’ı canice öldürdükten sonra tutuklanarak Kandıra Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na gönderilen Taner Yaylacı, cezaevinde bileklerini keserek intihar teşebbüsünde bulundu. Büşra Kabataş’ın ailesinin avukatı Cemal Tınarlıoğlu hususla ilgili olarak, Taner Yaylacı’nın akıl sıhhatinin yerinde olmadığına dair daima mecnun numarası yapma gayretinde olduğunu belirterek, “Edindiğimiz bilgilere nazaran, meczup numarası yaparak ya da mecnunluk hareketlerinde bulunarak kendisini İsimli Tıp Kurumu’na sevk ettirerek cezai ehliyetinin olmadığına dair rapor almaya çalıştığını öğrendik. Oradaki insanların bize söylediği, daima olarak bu tarafta taleplerinin olduğu, kendisini sevk ettirmeye çalıştığı konusu var. Lakin, verdiği tabirde olayın biçimine baktığımız vakit aklının büsbütün yerinde olduğu belirli. Yalnızca cezadan kurtulmak için bu türlü bir uğraş içerisinde olduğunu görüyoruz. Bu manada, bizim yetkililerden talebimiz bu tip aldatmacalara inanmamaları. Esasen aldatsa da, İsimli Tıp Kurumu’na sevk edilse dahi, hepimiz bu raporun olmayacağını katiyetle düşünüyoruz. Zira aklı başında, verdiği tabirlerde anlattığı bütün olayları ayrıntılandırıyor. Aklı başında olmayan birisinin bu biçimde söz vermesi, olayları bu biçimde anlatması mümkün değil” dedi.
‘DELİLİK UĞRAŞINA BİR KANIT YARATMAK İÇİN‘
Tutuklu sanık Taner Yaylacı’nın cezaevinde intihar etmeye çalıştığı halindeki argümanları da cevaplayan Cemal Tınarlıoğlu, “Zaten özel muhafaza altında olduğu için, intihar edebileceği ya da bileklerini kesebileceği bir malzemenin elinde bulunması imkansız. Bize nazaran yalnızca meczupluk eforuna bir kanıt yaratmak için kolay bir biçimde bileklerini rastgele bir yere sürterek, kapıya ya da rastgele bir yere sürterek oluştuğunu düşünüyoruz. Önemli bir şey olmadığını ve kendisini öldürmeye yönelik bir şey olduğunu düşünmüyoruz” diye konuştu.